-->
       Sitemizde 54 gönderi 3 yorum bulunmaktadir.  

Berlin Antlaşması

Berlin Antlaşması; Osmanlı İmparatorluğu, Çarlık Rusyası, Britanya İmparatorluğu, Alman İmparatorluğu, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, İtalya Krallığı ve Fransa arasında 13 Temmuz 1878'de Berlin'de imzalanan barış antlaşmasıdır.



1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nın ardından Osmanlı ile Rusya arasında, 3 Mart 1878 tarihinde Ayastefanos Antlaşması imzalanmıştı. Bu antlaşmanın şartları Osmanlı açısından son derece ağır olmaktaydı ve Rusya'yı da Balkanlar'da tek güç haline getiriyordu. Nitekim bu durum Avrupa'nın diğer büyük devletlerini rahatsız etmekteydi. Aynı dönemde Sultan II. Abdülhamid Han, İngiltere'yi Rusya'ya karşı kışkırtmaktaydı. Osmanlı İmparatorluğu savaşta yenilmiş ve anlaşmak zorunda kalmıştı ancak yapılan antlaşma devletin çöküşünü getirebilecek ağırlıktaydı.

 II. Abdülhamid de çareyi Avrupa devletlerini Rusya'ya karşı kullanarak durumu hafifletmekte aramaktaydı. Sonuçta İngiltere, Rusya'nın, Orta Doğudaki İngiliz menfaatlerini tehdit edeceğine, ılık sulara inip kendisiyle rekabete başlayacağına inanmıştı. Diğer Avrupa devletleri ile Rusya üzerinde kurduğu yoğun baskı sonucunda Rusya, antlaşmanın yeniden gözden geçirilmesine razı oldu. 13 Haziran 1878'de Almanya İmparatorluk Şansölyesi Prens Bismark'ın başkanlığında Berlin'de, Osmanlı, Rusya, İngiltere, Almanya, Fransa, Avusturya-Macaristan ve İtalya'nın katılımıyla bir kongre toplandı.

 Osmanlı İmparatorluğu'nu temsilen Nafıa Nazırı Karatodori Paşa, Müşir Mehmet Ali Paşa ve Berlin büyük elçisi Sadullah Bey gönderilmiş, diğer devletleri de başbakanlar ve dış işleri bakanları temsil etmekteydi. Bu antlaşma incelendiğinde; Berlin Antlaşması, Karlofça Antlaşması'nın ardında Balkanlar'daki Osmanlı varlığının yok edilmesi yolundaki ikinci büyük adımdır ancak Ayastefanos Antlaşması'nın aksine Osmanlı'nın 35 yıl daha Balkanlar'da kalmasını sağlamıştır. Rusya, Ayastefanos ile elde ettiği birçok haktan mahrum olmuştur.

Özellikle Balkanlar konusunda düşkırıklığına uğramıştır. Antlaşmadan en çok faydalananlar yeni kurulan prenslikler ve İngiltere olmuştur. Tuna Nehri üzerindeki Adakale'nin ismi Berlin Antlaşması'nda geçmediği için bu ada Osmanlı yönetiminde kaldı. Antlaşma, Osmanlı Devleti tarafından terk edilen topraklarda kalan İslam nüfusunun haklarına halel getirilmesine karşı etkili bir yaptırım öngörmediği için, Doksanüç Harbi ile başlamış bulunan göç dalgası düzenli olarak devam etti.

Antlaşma, Osmanlı Devleti'nin toprak bütünlüğünün güvence altına alındığı Paris Antlaşması anlayışının terkedildiğini açık bir şekilde gösterdi. Antlaşmada görülen toprak kayıpları Antlaşmadan sonra da devam etti: 1881'de Fransa Tunus'u, 1882'de İngiltere Mısır ve Sudan'ı, 1885'te Bulgaristan Doğu Rumeli'yi, aynı yıl İtalya da Habeş Eyaleti'ni işgal etti.

Batıya Doğru Akan Nehir Bölüm 12 - İzle


Türk yapımı olan bu belgesel Anadolu'da başlayan insanlığın yolculuğunu anlatıyor.İyi seyirler dilerim.

Bölüm 12

Karabekir'in kitabını "Kızıl Pençe" örgütü mü yaktı?







Karabekir Paşa 1927'de sona eren milletvekilliğinden sonra Erenköy'deki köşkünde sakin bir
hayat sürer. Ta ki "Milliyet" gazetesinde saldırgan bir yazı dizisi başlayıncaya kadar. Yazar
Đstiklal Savaşı'nın muhalif komutanlarına acımasızca yüklenmektedir. Bir ara sözü
Karabekir'e getirir ve ona çocuklar için "Şarkılı  İbret" piyesi yazacağına  İstiklal Savaşı
hatıralarını yazmasının yerinde olacağı uyarısında bulunur. Bunun üzerine Paşa, belgelerle
desteklediği cevabî mektubunu gazeteye gönderir. işin garibi, cevap 4 Mayıs günü gazetede
çıkar ve bomba gibi patlar, zira "Nutuk"a alenen karşı çıkmaktadır.




Böylece 6 mektup yayınlanır ve gazetenin tirajı fırlar. Ancak "yüksek yerden" gelen bir
emirle Paşa'nın cevapları aniden kesilir. Hakem maçı tatil etmiştir. Silahıyla olduğu gibi
kalemiyle de mücadele etmekte usta olan Paşa, hazırladığı notları kitap halinde çıkarmaya
karar verir. Karabekir'in deyişiyle "düello" henüz bitmemiş, yeni bir aşamaya girmiştir.




ilk cildin baskı işi 28 Mayıs günü öğle vakti bitmişti. Ancak ikindi vakti kötü haber Paşa'ya
ulaştı. Sinan Matbaası sahibi Sinan Omur (ki Risale-i Nur'a yaptığı hizmetler hâlâ
hatırlardadır) fena halde tehdit edildiğini, pasaportunu alıp yurtdışına savuşmaktan başka
çaresi kalmadığını ve kitabın polisçe matbaadan alındığını haber verir. Paşa, Başbakan
Đnönü'ye protesto telgrafı çekerek kitabının serbest bırakılmasını ister. Cevap alamaz.




Sonradan öğrendiğine göre CHP  istanbul  il Başkanı Cevdet Kerim  İncedayı, Sinan Bey'in
önüne bir kâğıt koyup zorla imzalatmış. Kâğıtta matbaa sahibinin, sakıncalı olduğu
gerekçesiyle kitabın imhasını istediği yazmaktadır. Oysa böyle bir hakkı yoktur, zira kitabı
yazar kendi cebinden bastırmaktadır. Savcıya şikâyet eder, ilgilenmez. Bunun üzerine Paşa
notlarında şöyle der: "Hükümet gizli eliyle kitaplarımı yaktı.




Paşa başka bir yerde de Cumhuriyet'in "Kızıl Pençe" diye bir teşkilatından söz eder. Bu
teşkilatın tetikçilerinden birisi Kılıç Ali ise öbürü  Recep Zühtü'dür. Kitabının yaktırılması
işini bunlar organize etmiştir. (Kılıç Ali hatıralarında kitabı yakma sorumluluğunu İnönü'nün
üzerine atar. Ancak Atatürk'ün Karabekir'in kitabını okuyup da "beyinsizce ve alçakça" diye not düşmesi ve Paşa'nın bir akıl hastanesine götürülmesini tavsiye etmesinden nedense dem 
vurmaz.)




Ardından 70 polis Karabekir'in evini basar, 95 dosya tutarındaki yazı ve belgelerini 4 çuvala
doldurup götürürler. Arkadaşı Cafer Tayyar Paşa'nın evi de aranır. Asıl dertleri, yakılan
kitaptan Paşa'da kaldığını öğrendikleri o 5 nüshayı ele geçirmektir. Paşa 'Onları yaktım' der.
Tehditlere devam ederler. Ve iş gelir, suikast planına kadar dayanır.




"Bir suikasd eserime karşı yapıldı", der Karabekir, "diğeri hayatıma karşı hazırlandı. Fakat
haber alıp önledim." Bu noktadaki açıklamaları çarpıcıdır ve mutlaka dikkate alınması
gerekir. "Bana karşı Gazi'nin bir suikasd yapacağını düellomuzun ilk gününden beri kaç
kişilerden işitmiştim" der "Bir Düello Bir Suikast" kitabında ve ekler: "Fakat bu bir tahminin
sonucuydu."  Şimdi yeni bir suikast hazırlığı yapıldığını öğrenmiştir. Habere göre Vali
Konağında tam 4 gün bu konu tartışılmış. Bir Ermeni'ye kendisini öldürterek suçu onun
üzerine atacaklarmış. "Bütün hınçları"nın İstiklal Savaşı'nda gördüğü hizmetlerin belgelerini
ortaya koymasından geldiğine inanır. "Dostluğu düşmanlığından tehlikeli olan bu  şefimiz,
artık son kararını vermiş bulunuyor."




Đsmet Paşa ağustos ayında olaydan haberi olmadığını yazar. Karabekir acır ona. "Ne yazık ki,
kendisinin "Gizli Kızıl Pençe"den haberi yok." der. Kabul eder: "Kızıl Pençe düzeninde Đsmet
yoktu. Buna doğruca Gazi emir verir. Meclis Reisi, Kılıç Ali gibi  en güvenilir adamları
vasıtasıyla hükümet mekanizması gizli oyunlarına başlarlardı." Kitabını onların yaktırdığına,
evini onların bastırdığına ve şimdi de suikast düzenleyerek ipini çekmek istediklerine inanır.
Başbakana yazarak oyunu bozmaya çalışır.




Karabekir sonuçta bu "anormal işler"in ülkeyi felç ettiğine üzülür. "Yazık ölen vakitlere,
yazık öldürülen hakikatlere" diye not düşer defterine.




"Kızıl Pençe" düzeni Karabekir'i zahiren susturmayı başarsa da, o eser yazmaya devam eder.
Bugün elimizdeki kitapları onun bu mücadeleci kişiliğinin eseridir. Birçok sırrı deşifre
etmiştir de, nedense "Kızıl Pençe"yi pek özet geçmiştir Paşa.  Đnsanın aklına geliyor ister
istemez: Bu "Kızıl Pençe" nasıl bir şeydi?











Tarihte Bugün - 10 Temmuz 2012


  • 1900 - Paris metrosu açıldı.
  • 1921 - Yunan ordusunun taarruzuyla Kütahya-Eskişehir muharebeleri başladı.
  • 1923 - İstanbul'da Harp Akademisi kuruldu.
  • 1933 - Sümerbank resmen faaliyete geçti.
  • 1947 - Hindistan'ın ikiye ayrılmasıyla oluşan Pakistan'da genel valiliğe Muhammed Ali Cinnah getirildi.
  • 1961 - Galatasaraylı milli futbolcu Metin Oktay, İtalya'nın Palermo takımına 660.000 liraya transfer oldu.
  • 1962 - Amerika Birleşik Devletleri, kıtalararası haberleşmeyi sağlayacak Telstar uydusunu uzaya gönderdi.
  • 1971 - Fas ordusunun bazı birlikleri krallık rejimine karşı ihtilal girişiminde bulundu. Ülkede cumhuriyet ilan edildi.
  • 1991 - Boris Yeltsin, Rusya devlet başkanı olarak göreve başladı.
  • 1996 - Türksat uydusu, Fransız Guyanası'ndan uzaya fırlatılarak geçici yörüngesine yerleşti.

Tarihte Bugün - 9 Temmuz

  • 455 - Avitus, Batı Roma İmparatoru oldu.
  • 1816 - Arjantin, İspanya’dan bağımsızlığını kazandı.
  • 1919 - Mustafa Kemal Paşa'nın görevine son verildiği hakkında Harbiye Nezareti genelgesi yayınlandı.
  • 1961 - Anayasa referandumu yapıldı; yeni anayasa yüzde 61,5 “evet” oyuyla kabul edildi.
  • 1962 - Emekli Albay Talat Aydemir, açıklamaları nedeniyle tutuklandı. Açıklamaları yayımlayan 7 gazeteye soruşturma açıldı.
  • 1978 - Paris Büyükelçiliği Çalışma Ataşeliği ve Türkiye Turizm Bürosuna patlayıcı maddeler atıldı. Saldırıyı "Ermeni Soykırımı Adalet Komandoları" üstlendi.
  • 1982 - Boeing 727 tipi bir yolcu uçağı Louisiana'da düştü: uçaktaki 146 kişi ve yerdeki 8 kişi öldü.
  • 1998 - İstanbul Mısır Çarşısı'nda meydana gelen patlamada biri turist, 2'si çocuk 7 kişi öldü. 7'si yabancı uyruklu 120 kişi de yaralandı.
  • 2002 - Hüsamettin Özkan'dan boşalan devlet bakanlığı ve başbakan yardımcılığına Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel atandı. Devlet bakanlıklarına Tayfun İçli ve Zeki Sezer, kültür bakanlığına ise Suat Çağlayan atandı.
  • 2006 - FIFA Dünya Kupası'nı Berlin'de Fransa'yı normal süresi 1-1 biten maçta penaltılarla 5-4 mağlup eden İtalya kazandı.

Batıya Doğru Akan Nehir Bölüm 11 - İzle


Türk yapımı olan bu belgesel Anadolu'da başlayan insanlığın yolculuğunu anlatıyor.İyi seyirler dilerim.

Bölüm 11

Batıya Doğru Akan Nehir Bölüm 10 - İzle


Türk yapımı olan bu belgesel Anadolu'da başlayan insanlığın yolculuğunu anlatıyor.İyi seyirler dilerim.

Bölüm 10

Tarihte Bugün - 8 Temmuz 2012

  • 1522 - Kanuni Sultan Süleyman, Rodos'a çıktı.
  • 1829 - Erzurum, Salih Paşa'nın Çarlık ordusunun teslim koşullarını kabulüyle Rus işgaline uğradı.
  • 1919 - Mustafa Kemal, resmi görevinden ve askerlikten çekildi.
  • 1920 - Yunan askeri birlikleri Bursa'yı işgale başladı
  • 1937 - Türkiye ile İran, Irak ve Afganistan arasında saldırmazlık paktı (Sadabat Paktı) imzalandı.
  • 1950 - İhracat tamamen serbest bırakıldı.
  • 1966 - Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, Celâl Bayar'ın cezasını hastalığı dolayısıyla affetti.
  • 1993 - Özel radyo ile televizyon işletilmesi ve kurulması serbest bırakıldı.
  • 1996 - RP-DYP Koalisyon Hükümeti güvenoyu aldı; Refahyol dönemi başladı.
  • 2003 - Sudan havayollarına ait bir yolcu uçağı Sudan'da düştü: 117 kişi öldü, iki yaşında bir çocuk kurtuldu.

Kızıl Ordu

Kızıl Ordu 1918 ile 1946 yılları arasında SSCB'nin silahlı kuvvetleridir.Kızıl Ordu, SSCB'nin ve daha sonra Bağımsız Devletler Topluluğu'nun[kaynak belirtilmeli] ordusudur.1917 yılında Ekim Devrimi'nin ardından dağılan Rus İmparatorluğu'nun yerini almıştır.Kurucusu daha sonra Stalin'e karşı yürüttüğü iktidar savaşını kaybedecek olan Lev Troçki'dir.




Kuruluşunda en etkin birimi süvarilerdi. Bunu gelişimi sırasında da korumuş ve tank, uçak, gemi gibi motorize birliklerini her zaman en etkin en güçlü birimi olarak tutmayı başarmıştır.Orduda subay ağırlıklı askerler yetiştirilirdi.


Ordunun II. Dünya Savaşı'nda bütün halkı bünyesine alarak ülkeyi Moskova sınırlarına kadar gelmiş olan Alman işgalinden kurtarması ve ülkenin toparlanmasına yardım etmesi en parlak başarısı sayılır.


Savaş yılları boyunca ülkenin tüm kaynaklarını seferber eden, topyekün bir savaşı sürdüren Kızıl Ordu, Nazi Almanyası'nın yenilmesinde ve Almanya'daki Nazi rejiminin yıkılmasında etkili olan askeri güçtür. Avrupa'da 6 başkenti Nazi Almanyasından almış bir ordudur ve Nazilerle esas olarak savaşan ordudur öyleki Almanya SSCB'nin dışındaki cephelerde toplam 69 tümen kullanmasına rağmen SSCB de kullandığı tümen sayısı 279'dur. Kızıl Ordu savaşın başında gelişmiş askeri teknolojiden, yeterli miktarda askeri araçtan ve mühimmattan yoksun olarak savaşmıştır. 1942'lerin ortalarına kadar esas olarak askerlerin ve Sovyet halkı zor şartlarda savaşmıştır.11 milyon sivilin ölümü Sovyet halkının da zor şartlarda savaştığının kanıtıdır. Bu yıldan sonra kendi sanayisinde geliştirdiği tankları, uçakları, silahları ve mühimmatıyla savaşmıştır. Bu konuda ilerlemiş,o günün üretim koşulları derecesinde gerçekleştirmiştir. Ordu halkın da desteğini alarak Leningrad'ı 30 ay boyunca savunmuştur. Savaşın dönüm noktası; Almanların gerçek anlamda ilk defa esir verdikleri, 46.000 binadan 41.000'nin yerle bir olduğu, resmi rakamlara göre 750.000, batılı ülkelerin tahminine göre 1.000.000 insanın öldüğü tarihte ki büyük direnişlerinden biri olan 'Stalingrad Muharebesidir'. Almanların 6. Ordusu tamamen yok olması (1943) dünyada Almanların yenileceğine dair ilk ciddi umudu doğurmuştur ki bütün II. Dünya Savaşının gidişatını belirlemiştir. Savaştan sonra 1946 yılında adı Stalin tarafından 'SSCB Silahlı Kuvvetleri' olarak değiştirilmişse de Kızıl Ordu olarak anılmaya devam etmiştir.

Tarihte Bugün - 7 Temmuz 2012


  • 1456 - Kilise Jeanne d'Arc'ı ölümünden 25 yıl sonra masum ilan etti; daha önce hakkında sapkınlık kararı verilmiş ve idam edilmişti.
  • 1543 - Fransa, Lüksemburg'u işgal etti.
  • 1929 - Mussolini, Papa ile anlaşınca bağımsız Vatikan kuruldu.
  • 1947 - Roswell'de (New Mexico, Amerika Birleşik Devletleri) meydana geldiği iddia edilen ve hala tartışılan UFO olayı.
  • 1953 - Che Guevara, Bolivya, Peru, Ekvador, Panama, Kosta Rika, Nikaragua, Honduras, ve El Salvador'u kapsaycak gezisine başladı.
  • 1964 - Metin Erksan'ın yönettiği Susuz Yaz filmi, 14. Uluslararası Berlin Film Festivali'nde Altın Ayı ödülünü kazandı.
  • 1974 - 1974 FIFA Dünya Kupası'nı Almanya kazandı.
  • 1980 - İran'da şeriat esaslarına göre devlet yönetiminin başlangıcı.
  • 2005 - Londra’da metro istasyonlarına yapılan terör saldırılarında 56 kişi hayatını kaybetti.
  • 2007 - Dünyanın pek çok şehrinde Live Earth konserleri düzenlendi. 2011 - Büyük aşk başladı.

Batıya Doğru Akan Nehir Bölüm 9 - İzle


Türk yapımı olan bu belgesel Anadolu'da başlayan insanlığın yolculuğunu anlatıyor.İyi seyirler dilerim.

Bölüm 9

Batıya Doğru Akan Nehir Bölüm 8 - İzle


Türk yapımı olan bu belgesel Anadolu'da başlayan insanlığın yolculuğunu anlatıyor.İyi seyirler dilerim.


8 Bölüm

İbn Rüşd

İbn Rüşd(ابن رشد) Kurtuba'da( İspanya'nın Endülüs eyletinde bir şehir ve il) doğdu ve Marakeş, Fas'ta öldü. İbn-i Rüşd en çok Aristo'nun eserlerinden yaptığı, bugün Batı'da pek çoğu unutulmuş, tercüme ve şerhleriyle ünlüdür. 1150'den önce Avrupa'da Aristo'nun eserlerinin birkaç tercümesinden başkası yoktu ve bunlar da din adamlarınca rağbet görüp, incelenmiyorlardı. Batı'da Aristo'nun mirasının yeniden keşfedilmesi, İbn-i Rüşd'ün eserlerinin 12. yüzyıl başlarında Latince'ye tercümesiyle başlamıştır.




 İbn Rüşd'ün Aristo üzerine çalışmaları otuz yıllık bir dönemi kapsar ve bu dönem içinde, erişemediği "Politika" dışında bütün eserlerine şerhler yazmıştır. Eserlerinin İbranice tercümeleri de, İbrani Felsefesi üzerinde kalıcı bir etki bırakmıştır. İbn Rüşd'ün düşünceleri, Hıristiyan skolastik gelenekten, Aristo'nun mantık çalışmalarına değer veren [Brabant'lı Siger], Thomas Aquinas ve (bilhassa Paris Üniversitesi'ndeki) diğerleri tarafından özümsenmiştir. Thomas Aquinas gibi meşhur skolastik filozoflar, ona ismi yerine "Şârih" (Yorumcu) ve Aristo'ya da "Filozof" diyecek yüksek derecede önem veriyorlardı. İslam dünyasında bir okul bırakmamış ve ölümü Endülüs'teki serbest düşünce hayatının gurubunu işaret etmiştir.



Hayırlı Cumalar - 6 Temmuz

Sitemiz herkese hayırlı cumalar diler.

Tarihte Bugün - 6 Temmuz 2012


  • 1517 - Emaneti Mübareke adıyla anılan Hz. Muhammed'e ait kutsal eşya, Mısır fatihi Yavuz Sultan Selim'e teslim edildi.
  • 1827 - Londra Antlaşması imzalandı.
  • 1885 - Fransız bilimci Louis Pasteur'ün bulduğu kuduz aşısı ilk kez insana uygulandı.
  • 1917 - Arabistanlı Lawrence, Arap isyancılarla Akabe kentine saldırdı. .
  • 1965 - Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu Meclis'de kabul edildi.
  • 1979 - Savcılık Milliyetçi Hareket Partisi hakkında soruşturma başlattı.
  • 1982 - Bülent Ecevit, demeçleri nedeniyle 2 ay 27 gün hapse mahkum oldu.
  • 1991 - Dr. Lale Aytaman, Muğla valiliğine atandı. Aytaman, ilk kadın vali oldu.
  • 1997 - Devlet Bahçeli Milliyetçi Hareket Partisi genel başkanı seçildi. Kongrede; Bahçeli 697, Tuğrul Türkeş 487 oy aldılar.
  • 1999 - Devlet Bakanı Hikmet Uluğbay, intihar girişiminde bulundu.

Batıya Doğru Akan Nehir Bölüm 7 - İzle

Türk yapımı olan bu belgesel Anadolu'da başlayan insanlığın yolculuğunu anlatıyor.İyi seyirler dilerim.



 Bölüm 7

Tarihte Bugün - 5 Temmuz 2012

5 Temmuz 2012
  • 1687 - Isaac Newton, Philosophiae Naturalis Principia Mathematica adlı eserini yayımladı.
  • 1811 - Venezüella, İspanya'dan bağımsızlığını ilan etti.
  • 1830 - Fransa, Cezayir'i işgal etti.
  • 1939 - Hatay Devleti Meclisi, oy çokluğuyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne bağlanma kararı aldı.
  • 1950 - Kore Savaşı: Amerika Birleşik Devletleri ve Kuzey Kore birlikleri arasındaki ilk çarpışmalar.
  • 1962 - Cezayir, Fransa'dan bağımsızlığını ilan etti.
  • 1964 - Darbe girişiminde bulunan Emekli Albay Talat Aydemir idam edildi.
  • 1970 - Kanada havayollarına ait bir yolcu uçağı Toronto uluslararası havaalanı yakınlarında düştü: 108 kişi öldü.
  • 1977 - Pakistan Genelkurmay Başkanı Ziya ül Hak darbe yaptı: Başbakan Zülfikar Ali Butto tutuklandı.
  • 2006 - Kuzey Kore altı kısa ve orta ve bir uzun menzilli füze denemesi yaptı.
  • 2009 - Çin Urumçi olayları

Kazım Karabekir'in Ankara İstasyonu'ndaki Anısı



Kâzım Karabekir bilmeyeniz varmı ? Bir asker aynı zamanda bir yazar.Kürt ve Ermeni sorunlarını 1920 yılından tahmin eden ileri görüşlü bir insandır.Evet yazımda Kâzım Karabekir'in 10 Temmuz Salı günü Ankara İstasyonu'ndaki bir anısından bahsedeceğim.

 Kâzım Karabekir 10 Temmuz salı günü Ankara İstasyonu'ndaki özel kalem Parti tüzüğünü müzakere ettikten sonra Gazi Mustafa Kemal ile sohbet ediyordu.

Gazi "Dini ve namusu olanlar aç kalmaya mahkumdurlar" dedi.[1]Gazi daha düne kadar hilafeti yüceltirken,din ve namus yönüne iyi sözler söylerken hatta Balıkesirde hutbe okuyan(Cuma günü öğrendiğimiz bilgi yanlıştır.Çarşamba günü hutbeyi okumuştur.) nasıl böyle değişmişti.

Gazi devam etti.

"Dini ve namusu olanlar kazanamazlar,fakir kalmaya mahkumdurlar! Böyle kimselerle ülkeyi zenginleştirmek mümkün değildir.Bunun için önce insanların din ve namus anlayışını değiştirmeliyiz.Partiyi bunu kabul edenlerle kuvetlendirilmeli bunları çabuk zengin etmeliyiz! Kalkınma bu şekilde kolay ve çabuk olur."

Kazık Karabekir Gazi'ye şu cevabı verdi.

"Nereden,ne maksatla geldiği bilinmeyen ve kendi milli kudretimiz ile işlenmeyen fikir,mili bünyemizi sarsar,Tanzinmat'ın bu suretle kurbanı olmadık mı ? Bizi kuvvetle çözemeyenler yaldızlı formüllerle cevherlerimizi eritebilirler.Savaşta kazandığımızı barıştaki yanlış ve vakitsiz adımlarımızla daha doğrusu Avrupalılara aldanmakla elimizden kaçırdığımız onlar pek iyi bilirler.Bunun için bilim ve uzmanlığa saygı göstermek,bilgili ve karakterli adamlarımızla işlenmemiş fikirleri program diye kabul etmemek,yeniden aldanmamak için tutulacak biricik yoldur.

Kendi milli kurumlarımızda ilenmemiş veya kontrol edilmemiş bayağı fikirlerin uygulanması diğer bir bakımdan da tehlikelidir.Emirle yaptırılacak,yani şiddet uygulanacak demektir.Bu tarz,belki itaat edilmesi sağlar,fakat sevgiyi asla! Bu hususta kendi tecrübelerimize dayanarak da diyebilirim ki itaat görüşündedir ve geçicidir."

Tartışma giderek hararetleniyordu.Kazım Karabekir devam etti.

"Dinsiz ve ahlaksız bir millete bu dünyada hayat hakkı olmadığını tarih gösteriyor.Paşam,bu yeni inanç bizi bolşevikliğe götürür..."

Devamını diğer yazılarımda paylaşacağım

Kandiliniz Kutlu Olsun!

Sitemiz tüm islam aleminin kandilini kutlar.

Batıya Doğru Akan Nehir Bölüm 6 - İzle

Türk yapımı olan bu belgesel Anadolu'da başlayan insanlığın yolculuğunu anlatıyor.İyi seyirler dilerim.  


Bölüm 6

Tarihte Bugün - 4 Temmuz 2012

4 Temmuz 2012
  • 1776 - Amerikan bağımsızlık günü; Amerikan Kongresi Britanya'dan bağımsızlığını ilan etti.
  • 1827 - New York'ta kölelik yasaklandı.
  • 1848 - Karl Marx ve Friedrich Engels'in yazdığı Komünist Manifesto yayımlandı.
  • 1918 - Osmanlı Padişahı VI. Mehmet tahta çıktı.
  • 1932 - ABD'li gangster Al Capone 11 yıl hapis cezasına çarptırıldı
  • 1948 - Türkiye - Amerika Birleşik Devletleri İktisadi İşbirliği Anlaşması imzalandı.
  • 1994 - Türkiye'nin Atina Büyükelçiliği Müsteşarı Atina'da uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürüldü.
  • 1995 - Türk Silahlı Kuvvetleri PKK'ya karşı sınır ötesi "Ejder Operasyonu"nu başlattı.
  • 1996 - Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi, Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) genel başkanını ve 39 parti yöneticisini tutukladı.
  • 2003 - Kuzey Irak'ta Çuval olayı (veya Çuval hadisesi, İngilizcede: The Hood event) meydana geldi ve Türkiye kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.

Karun Hazinesi

Karun Hazineleri   MÖ 560-546 yıllarında Lidya ülkesinin yöneticisi Karun dönemine ait olan ve Uşak ilimizin 25 km batısında Güre köyünün yakınlarında bulunan değerli eserler.(İlk çıkarıldığı tarih 1960'lı seneler ama çalınmış.)

Hazinenin tamamı New York'taki Metropolitan Müzesi'nde 1985 yılında bir sergide gazeteci Özgen Acar tarafından görülmeleriyle bulundu.O dönemdeki Kültür Bakanlığı eserleri geri almak için 1987 yılında dava açıldı.1993'te Türkiye'nin eline geçmiştir.
1996 yılında Uşak Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmeye başlandı.

Batıya Doğru Akan Nehir Bölüm 5 - İzle

Türk yapımı olan bu belgesel Anadolu'da başlayan insanlığın yolculuğunu anlatıyor.İyi seyirler dilerim. 


Bölüm 5

Tarihte Bugün - 3 Temmuz 2012


3 Temmuz 2012
  • 1243 - Kösedağ Savaşı
  • 1462 - Midilli adası Osmanlılar tarafından alındı.
  • 1928 - Londra'da ilk renkli televizyon yayını gerçekleşti.
  • 1932 - Türkiye ile Fransa arasında Antakya’da askeri antlaşma imzalandı. Antlaşma uyarınca Türk askeri birlikleri 5 Temmuz’da Hatay’a girdi.
  • 1938 - Buharlı tren hız rekoru İngiltere'de kırıldı: 203 km/saat.
  • 1939 - Liman işletmeleri Türkiye Cumhuriyeti Devlet Denizyolları'na bağlandı.
  • 1962 - Cezayir bağımsızlığını kazandı.
  • 1988 - İstanbul’da Fatih Sultan Mehmet Köprüsü açıldı.
  • 1988 - Bir Amerika Birleşik Devletleri savaş gemisinin açtığı ateş sonucu İran havayollarına ait bir yolcu uçağı Basra Körfezi üzerinde düştü: 290 kişi öldü.
  • 2006 - 2004 XP14 adlı asteroid, Dünya'nın 432.308 km yakınından geçti.

Tarihte Bugün - 2 Temmuz 2012

2 Temmuz 2012
  • 1777 - Vermont, ABD'nin köleliği kaldıran ilk bölgesi oldu.
  • 1839 - Küba açıklarında, bir köle gemisi olan Amistad'daki 53 köle ayaklandı.
  • 1853 - Ruslar Türkiye'yi işgâl eder; Kırım Savaşı başlar.
  • 1900 - Friedrichshafen, Almanya yakınlarında ilk Zeplin uçuşu gerçekleştirildi.
  • 1917 - Yunanistan Türkiye’ye savaş ilan etti.
  • 1932 - Keriman Halis, Türkiye Güzellik Kraliçesi seçildi.
  • 1966 - Antalyaspor Kulübü kuruldu.
  • 1976 - 1954 yılından beri ayrı olan Kuzey ve Güney Vietnam birleşerek Vietnam Sosyalist Cumhuriyeti'ni kurdu
  • 1984 - Kurasao'da Ulusal Bayrak ve Marş günü. 1990 - Mina'da şeytan taşlamaya giden hacı adayları tünelde sıkıştı; 1426 kişi öldü.
  • 1993 - Sivas Madımak Oteli yakıldı. Otelde bulunan kişilerden 37'si yanarak öldü.

Batıya Doğru Akan Nehir Bölüm 4 - İzle

Türk yapımı olan bu belgesel Anadolu'da başlayan insanlığın yolculuğunu anlatıyor.İyi seyirler dilerim.


Bölüm 4

Ramazan Geliyor!

 Yine beklediğimiz gibi ramazan geliyor.Ramazan boyunca paylaşımlarımız sürecek bizi takip edin!

Batıya Doğru Akan Nehir Bölüm 3 - İzle

Türk yapımı olan bu belgesel Anadolu'da başlayan insanlığın yolculuğunu anlatıyor.İyi seyirler dilerim. 




Bölüm 3

Tarihte Bugün - 1 Temmuz 2012


1 Temmuz 2012
  • 1527 - Dünya'nın ilk ve en eski protestan üniversitesi Marburg Philipps Üniversitesi kuruldu.
  • 1683 - Osmanlı ordularının Viyana taarruzu başladı.
  • 1798 - Napolyon Mısır'ı işgal etti.
  • 1867 - İngiliz Kuzey Amerika Yasası, Kanada Anayasası olarak yürürlüğe girerek Kanada Konfederasyonu kuruldu. John A. Macdonald ilk başbakan oldu.
  • 1878 - Kıbrıs, toprak mülkiyeti Osmanlılarda kalmak üzere geçici olarak İngiltere’ye devredildi.
  • 1881 - Dünyanın ilk uluslararası telefon konuşması St. Stephen (New Brunswick) ve Calais (Maine) arasında yapıldı.
  • 1960 - Somali bağımsızlığını ilan etti.
  • 1962 - Ruanda ve Burundi bağımsızlığını ilan etti.
  • 1988 - Sovyetler Birliği'nde Komünist Partisi, Gorbaçov'un Perestroika politikasını onayladı.
  • 1997 - Çin Halk Cumhuriyeti, şehir-devlet Hong Kong'un egemenliğini 156 yıl aradan sonra Birleşik Krallık'dan geri aldı.

Trunçgil Osmanlıca Türkçe Lügat

Birçok kişinin kullanıbileceği Osmanlıca Türkçe Lügat yani sözlük buradan indirebilirsiniz.Windows'un bütün versiyonlarında ( 32 bit ) çalışmaktadır.Kullanımı kolay ve estetiktir.Boyutu 1.5 mb'dir




Tunguska Olayı

Tunguska olayı 30 Haziran 1908 günü Sibirya'nın orta bölümlerinde gerçekleşen büyük gök patlamasının ismidir.Peki neden oldu bu olay.Bu olayın bir kuyrukluyıldız parçasının ya da meteorun Yer'e çarpması olduğu tahmin edilmektedir.


Patlamadan sonra




Olaydan sonra ilk gözlemi 1927 yılında Leonid Alekseyeviç Kulik tarafından incelendi.Olay olduğunda gözetleyenler önce bir ateşden bir top gördükleri daha sonra yerin sarsıldığını söylediler.Patlamanın alevleri yaklaşık 800 km uzaktan görülebiliyordu.Cisim atmosferde buharlaştığından çevreye çeşitli gazlar yayılmış ve olaydan belli bir süre sonra bile Sibirya ve Avrupa'da geceleri gökyüzünün parlak bir renk almasına neden olmuştur.




Alt tarafa patlamanın gerçekleştiği yerin günümüzdeki hali bulunmaktadır.

Batıya Doğru Akan Nehir Bölüm 2 - İzle

Türk yapımı olan bu belgesel Anadolu'da başlayan insanlığın yolculuğunu anlatıyor.İyi seyirler dilerim.


Bölüm 2

Tarihte Bugün - 30 Haziran 2012


30 Haziran 2012
  • 1908 - Gizemi çözülemeyen Tunguska olayı gerçekleşti.
  • 1939 Hatay'ın Türkiye'ye katılması oy birliğiyle onaylandı.
  • 1941 - II. Dünya SavaşıBarbarossa Harekâtı - Nazi Almanyası Ukrayna'nın Lviv kentini aldı.
  • 1960 - Belçika KongosuBelçika'dan bağımsızlığını kazandı.
  • 1985 - Kaçırıldıktan sonra Beyrut'ta 17 gün tutulan yolcu uçağındaki 39 Amerikalı rehine serbest bırakıldı.
  • 1997 - J. K. Rowling'in kaleme aldığı Harry Potter serisinin ilk kitabı basıldı.
  • 1997 - Birleşik KrallıkHong Kong'un egemenliğini Çin Halk Cumhuriyeti'ne devretti.
  • 2002 BrezilyaFIFA Dünya Kupası'nı kazandı.
  • 2005 - İspanya'da eşcinsel evlilik yasalaştı
    .

Batıya Doğru Akan Nehir Bölüm 1 - İzle

Türk yapımı olan bu belgesel Anadolu'da başlayan insanlığın yolculuğunu anlatıyor.İyi seyirler dilerim.

Bölüm 1

Hayırlı Cumalar - 29 Haziran

              Tarih Bilgisi herkese hayırlı cumalar diler!

Hatay Cumhuriyeti

Türkiye'nin Hatay ilinde 7 Eylül 1938 ile 23 Haziran 1939 tarihleri arasında kurulan geçici bir devlettir.1937'de Milletler Cemiyeti kararıyla Hatay sorununun çözümü için kurulmuştur. Cumhuriyet'in kuruluşu Hatay Millet Meclisi'nin 2 Eylül 1938 tarihli kararıyla ilan edilmiştir. Cumhurbaşkanlığına Tayfur Sökmen seçilmiştir. Devletin resmi dili Türkçe, ikinci dili ise Fransızca olmuştu ancak Arapça eğitim veren okullar Arapça eğitime devam edeceklerdi. Taslakta içişlerinde bağımsız olarak düşünülmüş, dışilişkiler, mali ilişkiler, gümrüklerin ve toprak bütünlüğünün Fransa ve Türkiye tarafından denetim ve güvence altına alınmasına karar verilmişti.


Hatay Cumhuriyeti'nin Bayrağıydı.
 Bütün karar ve yürütme organları Türk nüfusunun yönetiminde olan Hatay Cumhuriyeti'nin statü gereği Suriye'ye olan bağımlılığı sorun yaratıyordu. Bu nedenle, aşama aşama gerçekleştirilen değişikliklerle Türkiye Cumhuriyeti'ne bağlanmaya doğru giden Hatay, II. Dünya Savaşı'nın yaklaşması nedeniyle Fransa'nın da ısrarcı olamamasından ve Fransa'nın Türkiye ile savaşmayı göze alamamasından yararlanarak 29 Haziran 1939'da Meclisinin aldığı karar doğrultusunda Türkiye'ye katıldı.

Tarihte Bugün - 29 Haziran 2012


29 Haziran 2012
  • 1913 - Balkan Savaşı başladı.
  • 1925 - Diyarbakır İstiklal Mahkemesi'nce idama mahkûm edilen Şeyh Said ile adamları idam edildi.
  • 1934 - Bitlis'te yaşayan Zaro Ağa157 yaşındayken yaşamını yitirdi. İç organları inceleme amacıyla alındı.
  • 1938 - Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü kuruldu.
  • 1939 - Hatay Devleti Meclisi, oybirliğiyle Türkiye'ye katılma kararı aldı.
  • 1971 - TBMM'de çıkan bir yasayla Türkiye'de haşhaş ekimi yasaklandı.
  • 1984 - Türkiye ile Sovyetler Birliği arasında karma ekonomik protokol imzalandı.
  • 1986 - Arjantin, Batı Almanya'yı 3-2 yenerek Dünya Futbol Şampiyonu oldu.
  • 1999 - Abdullah Öcalan, vatana ihanet suçundan idam cezasına çarptırıldı.
  • 2000 - Endonezya'da yolcu taşıyan bir tekne 500 yolcusuyla birlikte battı, kurtulan olmadı.

İstanbul'un Fethinde Gülleler

Bu yazımda Chedomil Mijatovich'nin kitabındaki bir kaç bölümü yazacağım.İlk olarak şu alıntıyı yapayım.
"Türklerin bombardımanı 11 Nisan günü başladı.İlk gülleye işaret verildi.Adeta aniden kopan kulakları sağır edici bir gök gürültüsüyle gökler yarılmış yer yerinden oynamıştı."






Biraz kendi özetlediğim bazı notlar.


Bizans'ın elinde bulunan en iyi topu "Helepolil" 150 Bizan poundan ağır gülleler aramıyordu.Türklerin attığı en küçük güllenin ağırlı ise 200 Bizan pounduydu.Aya Romaros kapısının önündeki atılan güllelerin ağırlığıysa 800 ila 1200 pound arasınıda değişiyordu.Bu toplar günde yedi kez ateş alabiliyordu.(Yazar kitabında "Neyseki günde yedi kez ateş alabiliyordu".demiş).


Bizans yıkılan surları güçlendirmek için kireç ve kiremit tozuyla hazırladıkları harcı surlardan ağaşı döküyorlardı.

Tarihte Bugün - 28 Haziran 2012




28 Haziran 2012
  • 1763 - Macaristan'da deprem oldu.
  • 1894 - İşçi Bayramı, Amerika Birleşik Devletleri'nde resmi tatil olarak kabul edildi.
  • 1914 - Avusturya arşidükü Franz Ferdinand ve karısı Sophia'nın, Gavrilo Princip adlı bir Sırp milliyetçisi tarafından öldürülmesi üzerine I. Dünya Savaşı başladı.
  • 1919 - I. Dünya Savaşı sonunda, İtilaf Devletleri ile Almanya arasında Versay Barış Antlaşması imzalandı.
  • 1938 - Chicora, Pensilvanya'da boş bir araziye 450 tonluk meteor düştü.
  • 1950 - Seul, Kuzey Kore birliklerince ele geçirildi.
  • 1967 - İsrail, Doğu Kudüs'ü ele geçirdi.
  • 1969 - New York'ta Stonewall ayaklanmaları başladı.
  • 2000 - Amerika Birleşik Devletleri, Küba'ya karşı 41 yıldır uyguladığı ambargoyu yumuşatma kararı aldı.
  • 2004 - 17. Nato zirvesi İstanbul'da başladı.
  • 2005 - Kanada, aynı cinsler arasında evliliği yasal kılan üçüncü ülke oldu.

Osmanlı'da Atom Bombası - İzle

Osmanlı'da atom bombası hakkında bir izlenim kazanmak için izlemelisiniz.








Erzurum Kongresi

Erzurum Kongresi, 23 Temmuz - 7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum'da toplanan kurultaydır.


Bu kongreyi Atatürk düzenlememiştir. Erzurum kongresi bölgesel bir kongre olmasına rağman tüm ulusu etkileyecek kararlar alınmıştır.


Kongreyi geçici başkan olarak Erzurum delegelerinden Hoca Raif Efendi açmış; yoklamanın ardından yapılan oylamada Mustafa Kemal Paşa kongre başkanlığına getirilmiştir.


Aslında 10 Temmuz'da başlaması öngörüldü. Fakat delegelerin bir bölümünün gelememesiden ötürü 23 Temmuz'a ertelendi.




Kongre binasının bugün ki görünümü







Erzurum Kongresi'nde alınan kararlar:
  • Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, parçalanamaz.
  • Her türlü yabancı işgaline ve müdahalesine karşı millet hep birlikte direniş ve savunmaya geçecektir.
  • İstanbul Hükümeti vatanın bağımsızlığını sağlayamazsa geçici bir hükümet kurulacaktır. Bu hükümet milli kongre tarafından seçilecektir. Kongre toplanmamış ise, bu seçimi Temsilciler Kurulu yapacaktır.
  • Kuva-yi Milliye'yi etkili, milli iradeyi hakim kılmak esastır.
  • Azınlıklara siyasi hakimiyetimizi ve sosyal dengemizi bozacak ayrıcalıklar verilemez. Ancak bu vatandaşların canları,malları ve ırzları her türlü saldırıdan korunacaktır.
  • Manda ve himaye kabul olunamaz.
  • Milli irade ve toplanan ulusal güçler padişahlık ve halifelik makamını kurtaracaktır.
  • Mebuslar Meclisi'nin derhal toplanmasına ve hükümetin yaptığı işlerin milletçe kontrolüne çalışılacaktır.
  • Sömürgecilik amacı taşımayan devletlerden teknik,sanayi ve ekonomik yardım kabul edilebilir.

Soğuk Savaş

Soğuk Savaş, Doğu Bloku ülkeleri ile Batı İttifakı (NATO) arasında 1947'den 1991'e kadar devam etmiş olan uluslararası siyasi ve askeri gerginliktir.(Savaş olmadan korku üzerine.)




II. Dünya Savaşı'nda "Üç Büyük" olarak adlandırılan Müttefik Devletler'in liderleri Winston Churchill, Franklin D. Roosevelt ve Josef Stalin, 4 Şubat 1945 - 11 Şubat 1945 tarihleri arasında SSCB'nin önde gelen tatil yeri Yalta'nın 3 km güneyinde bulunan Livadia Sarayı'nda bir araya gelmişlerdir. Yalta Konferansı olarak adlandırılan toplantının ana ekseni II. Dünya Savaşı sonrası Avrupa'nın yeni düzeni ve Avrupa topraklarının yeniden şekillendirilmesi üzerinedir.
II. Dünya Savaşı'nda "Üç Büyük" olarak adlandırılan Müttefik Devletler'in liderleri Winston Churchill, Franklin D. Roosevelt ve Josef Stalin, 4 Şubat 1945 - 11 Şubat 1945 tarihleri arasında SSCB'nin önde gelen tatil yeri Yalta'nın 3 km güneyinde bulunan Livadia Sarayı'nda bir araya gelmişlerdir. Yalta Konferansı olarak adlandırılan toplantının ana ekseni II. Dünya Savaşı sonrası Avrupa'nın yeni düzeni ve Avrupa topraklarının yeniden şekillendirilmesi üzerinedir.





Batı İttifakı NATO üyesi kapitalist ve antikomünist ülkelerden, Doğu Bloku ise Varşova Paktı'na üye olan komünist ve bu pakta üye olmayan diğer komünist ülkelerden oluşuyordu. Bu iki karşıt blokun yanı sıra hiçbir bloku da desteklemeyen Bağlantısızlar Hareketi isimli üçüncü bir blok daha vardı. Çin Halk Cumhuriyeti ve Yugoslavya hem Doğu Bloğu ülkeleri, hem de Bağlantısızlar Hareketi ülkeleriydi. Bu iki komünist ülkenin her iki blokta da olmasının nedeni Sovyetler Birliği ile olan görüş farklılıkları idi.




II. Dünya Savaşı'ndan sonra Doğu ve Batı bloklarının zaman zaman savaş çıkarma tehditleri; bütün dünyada gerginlik yaratmıştır. Bu dönemde, insanlarda nükleer kıyamet paranoyası doğmuş, dünya devletleri ise bu iki bloktan birinin yanında yer almaya çalışmışlardır. Gerginlik hiçbir zaman "taraflar arasında" sıcak savaşa dönüşmemiş olsa da taraflar her anlamda birbirlerini yıpratmaya çalışmışlardır. Genel kabule göre, Berlin Duvarı'nın yıkılışı komünizmin çöküşüne zemin hazırlamış, Sovyetler Birliği'nin dağılması ile de Soğuk Savaş bitmiştir.




Osmanlı'da İlk Otomobil

Osmanlı'da ilk otomobil 1895(II.Abdulhamid Devri) yılında Zuheyrzade Ahmet Bey tarafından getirilmiştir.Bu otomobil halka ilk defa görücüye çıkarıldığı semtte Fenerbahçe'dir.



Başka olan bir rivayete göre ilk otomobil Kaymakam Stevolodur.İlk otomobil İtalya'dan getirilmiştir.

Mussolini Devrinden

Mussolini(Faşist İtalyan Diktatör) otomobilinin bozulması yüzünden ufak bir şehirde kalmaya karar verir.Akşam vakti vakit geçirmek için bir sinemaya gider.




Mussolini devrinde baskıcı bir devlet olduğunu için her filmin başında Mussolini'n resmi çıkar ve bütün seyirciler ayağa kalkarak "hazır ol"a geçerler normal olduğu için Mussolini ayağa kalkmaz.Bir adam Mussolini söylenerek.

"Bu herifi bende sevmem ama ayağa kalkarsan kelleyi kaybetmezsin." der.


Bu olayda olduğu gibi baskı olan yerde istek olmaz gerçekleşen şeyler diktatörü yüceltmez.

Mısır'ın Gizemleri - Belgesel Izle





Dünyanın yedi harikasından biri olup günümüze kadar zarar görmeden ayakta kalabilmeyi başarabilmiş tek yapı Mısır’daki Gize piramitlerinden Keops piramitidir.






Yaş Antlaşması

Yaş Antlaşması; 1787-1792 Osmanlı-Rus Savaşı sonunda, 10 Ocak 1792 tarihinde imzalanan Osmanlı-Rus barış antlaşmasıdır.





Osmanlı Devleti'nin, Kırım’ı geri almak gayesiyle, 19 Ağustos 1787’de, Rusya’ya açtığı savaş, Avusturya’nın da savaşa dahil olmasıyla aleyhte gelişti. Özi, Kili, İsmail, Anapa ve Soğucak gibi kaleler, Rusların eline geçti. Neticede, İngiltere, Prusya ve İspanya’nın arabuluculuğuyla, 18 Ağustos 1791 tarihinde, Osmanlı Devleti ile Rusya arasında, sekiz aylık bir süre için Kalas Mütarekesi imzalandı. Arkasından, Kasım 1791’de, Yaş kentinde barış görüşmelerine başlandı. Yaklaşık iki buçuk ay süren uzun ve çetin müzakerelerden sonra, 10 Ocak 1792 tarihinde, Sadrazam Yusuf Paşa tarafından temsil edilen Osmanlı Devleti'yle Prens Bezborodko'nun temsil ettiği Rusya arasında Yaş Barış Antlaşması imzalandı. Tamamı on üç madde olan bu antlaşmaya göre:


Küçük Kaynarca (1774), Aynalıkavak (1779), Ticaret (1783) ve 1784’te Kırım ile Taman’ın ilhakıyla Kuban Irmağı'nın hudut tayini hakkındaki antlaşmalar yine eskisi gibi kalıyordu. Turla (Dinyester) Nehri hudut kesilerek, bunun sol tarafındaki arazi, yani Aksu ile Turla arasındaki Özi (bugün Ochakov) kalesi dahil Özi Kırı (yani Özi ve Hocabey sancakları), Ruslara terk edildi. Sağ tarafındaki memleketler, yani Bender, Akkerman, Kili, İsmail ve diğer tarafta Rusların işgalindeki kale ve şehirler Osmanlılara iade ediliyordu. Boğdan Voyvodalığının borçları ve geride kalan vergileri iptal edilecek ve antlaşmadan sonraki iki yıl, her türlü vergiden muaf tutulacaktı. Af ilan edilip, isteyenler yine memleketlerine dönebileceklerdi. Tiflis Hanlığına, Çıldır valileri veya beyleri tarafından taarruz olunmayacaktı. Kuzey Afrika’daki Garp ocakları, Rus ticaret gemilerine taarruzda bulunurlarsa, zarar tazmin edilecekti. Anapa kalesi Osmanlılara geri verildi. Yaş Antlaşmasının imzalanmasıyla, 1787 yılında Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya arasında başlayan, sonra da Avusturya’nın katılmasıyla genişleyen savaş fiilen ve resmen sona ermiş oldu. Osmanlı'da Dağılma Dönemi başladı.

IV. Ivan

İvan Vasiliyeviç diğer adıyla "Korkunç Ivan" 3 yaşında iken tahta geçti ve ilk rus çarı oldu.Büyük hırsları olan ve Tatarlara baskı yapan bir çardı.Düşmanlarına korku salan,saldırgan,dengesiz olan IV Ivan kendi oğlunu öldürmüştür.




 1560'da İvan'ın eşi Anastasya, geride İvan ve Fyodor adlı iki çocuk bırakarak öldü. Eşinin her yönden İvan üzerinde etkisi vardı. Eşinin ölümü İvan'ı zevk ve sefahat alemine dalmasına neden oldu. Yine bu dönemde yeni gözdeleri ortaya çıktı. Bunların da kışkırtmasıyla uzun zamandır içinde sakladığı arzular ve hevesler ortaya çıkmaya başladı. Bu süreçte birçok kişi sürgüne gönderildi.

 Bu rejimi tam 20 yıl sürdürdü. Bu dönemde birçok olay kanlı baskınlar sonucu örtüldü. Yine bu dönem içinde 1582 yılında kendi oğlunu bile öldürmekten çekinmeyen Çar İvan, 18 Mart 1584'de Bogdan Belsky ile satranç oynarken öldü. Kehanetler, IV. İvan'ın bu tarihte öleceğini söylüyordu. 1960'lı yıllarda mezarını açan arkeologlar, zehirlendiğine dair kanıt oluşturabilecek cıva kalıntılarına ulaştı. Bogdan Belski ve daha sonra çar olan Boris Godunov tarafından zehirlendiği sanılıyor.

2010 Haiti depremi

2010 Haiti Depremi merkez üssü başkent Port-au-Prince'e 25 km uzaklıkta olan ve 7,0 Richter büyüklüğünde olan ve zaman olarak 21:53:09, 12 Ocak 2010 (Yerel Saate Göre)da gerçekleşen deprem . Deprem yerin 13 km altında meydana geldi. Birleşik Devletler Jeolijik Araştırma kurumu 5,0 ve 5,9 şiddetindeki bir seri ondört artçı depremi kaydetti  .




 Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Hareketi, depremden yaklaşık üç milyon kişinin etkilendiğini ve ölü sayısının da 50.000-100.000 arasında  olduğunu tahmin ediyor. Port-au-Prince'de büyük hasar var.Görülebilen yerlerin büyük çoğunluğu önemli derecede hasarlı veya tahrip olmuş. Bu yerler arasında Haiti Ulusal Sarayı (Cumhurbaşkanlık Sarayı), Haiti Ulusal Meclisi binası, Port-au-Prince Katedrali ve ana genel hapishane yer almakta . Bütün hastaneler tahrip olmuş veya kötü bir şekilde hasarlı ve terkedilmiş durumda. Birleşmiş Milletler, başşehirde yer alan Birleşmiş Milletler İstikrar Misyonu (Haiti) merkez bürosunun çöktüğünü ve çok sayıdaki UN personelinin hesabının verilmediğini rapor etti . Misyon şefi Hédi Annabi'nin 13 Ocak günü öldüğü Başkan René Préval tarafından teyit edildi. UN'li Elisabeth Byrs, Birleşmiş Milletler'in Haiti'deki organizasyon yapıları ve Haiti hükümetinin yıkılması nedeniyle bu depremi onlar için en kötü tecrübe olarak adlandırdı. Felaketten kısa süre sonra yardım malzemelerinin yerel hava limanına gelmesine rağmen, yavaş dağıtım ve çok sayıdaki insanın etkilenmesi sivil dağınıklık kaygısını yarattı.



 Hispaniola adası, Haiti ve Dominik Cumhuriyeti ile ortaklaşa kullanılır ve geçmişte önemli derecede yıkıcı sarsıntı geçirmiştir. Ada Fransız kontrolu altında iken 1751 yılında bir deprem ve 1770 yılında da diğer bir deprem vurdu. Fransız tarihçisi Moreau de Saint-Méry (1750–1819) ye göre, Port-au-Prince'de 18 Ekim 1751 depremini takiben "sadece bir taş yapı çökmedi" fakat 3 Haziran 1770 depreminde "tüm şehir çöktü". Diğer bir deprem Cap-Haïtien şehrini ve Haiti'nin kuzey kısmındaki kasabaları ve Dominik Cumhuriyetini 7 Mayıs 1842 tarihinde tahrip etti.1946 yılında, Dominik Cumhuriyeti'ni 8,0 şiddetinde bir deprem vurdu ve ayrıca bu deprem Haiti'yi salladı, bir tsunami yaratarak 1.790 kişinin ölümüne ve pekçok kişinin yaralanmasına sebeb oldu. Haiti, Batı Yarımküre'de en fakir ülke olup, İnsani Gelişme Endeksi'ne göre 182 ülke içinde 149ncu dur. Avustralya hükümetinin seyehat danışman sitesine göre Haiti Acil Servis'i bir büyük felaketle başaçıkacak yetenekte değildir. Ülke Gıda ve Tarım Örgütü tarafından "ekonomik olarak zayıf" kabul edilir. Ülke artık tabii felaketlere yabancı değildir: ülke 2008 yılı içinde tropikal fırtınalardan Gustav, Hanna ve Ike tarafından vuruldu, sellere ve geniş çaplı zarara uğradı ve 800 kişi bu nedenle öldü. Pek çok ülke insani yardım, para verme teminatı sözü ve acil kurtarma ve tıbbi ekipmanlar, mühendisler ve destek personeli verme için karşılık verdi. Haberleşme sistemleri, hava , kara ve deniz vasıtaları, hastaneler ve elektriksel bağlantı şebekeleri depremden tahrip olmuştu ve kurtarma ve yardım çalışmalarını engelliyordu. Görevliler üzerindeki şaşkınlık ve uçak giriş izdihamı ilk yardım çalışmaları için daha sonraki problemlere sebep oluyordu. Port-au-Prince'in morgu çabuk bir şekilde bunaldı ve Haiti hükümeti 21 Ocak günü 80.000 üzerinde cesedin toplu mezarlara gömüldüğünü anons etti .