-->
       Sitemizde 54 gönderi 3 yorum bulunmaktadir.  

Berlin Antlaşması

Berlin Antlaşması; Osmanlı İmparatorluğu, Çarlık Rusyası, Britanya İmparatorluğu, Alman İmparatorluğu, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, İtalya Krallığı ve Fransa arasında 13 Temmuz 1878'de Berlin'de imzalanan barış antlaşmasıdır.



1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nın ardından Osmanlı ile Rusya arasında, 3 Mart 1878 tarihinde Ayastefanos Antlaşması imzalanmıştı. Bu antlaşmanın şartları Osmanlı açısından son derece ağır olmaktaydı ve Rusya'yı da Balkanlar'da tek güç haline getiriyordu. Nitekim bu durum Avrupa'nın diğer büyük devletlerini rahatsız etmekteydi. Aynı dönemde Sultan II. Abdülhamid Han, İngiltere'yi Rusya'ya karşı kışkırtmaktaydı. Osmanlı İmparatorluğu savaşta yenilmiş ve anlaşmak zorunda kalmıştı ancak yapılan antlaşma devletin çöküşünü getirebilecek ağırlıktaydı.

 II. Abdülhamid de çareyi Avrupa devletlerini Rusya'ya karşı kullanarak durumu hafifletmekte aramaktaydı. Sonuçta İngiltere, Rusya'nın, Orta Doğudaki İngiliz menfaatlerini tehdit edeceğine, ılık sulara inip kendisiyle rekabete başlayacağına inanmıştı. Diğer Avrupa devletleri ile Rusya üzerinde kurduğu yoğun baskı sonucunda Rusya, antlaşmanın yeniden gözden geçirilmesine razı oldu. 13 Haziran 1878'de Almanya İmparatorluk Şansölyesi Prens Bismark'ın başkanlığında Berlin'de, Osmanlı, Rusya, İngiltere, Almanya, Fransa, Avusturya-Macaristan ve İtalya'nın katılımıyla bir kongre toplandı.

 Osmanlı İmparatorluğu'nu temsilen Nafıa Nazırı Karatodori Paşa, Müşir Mehmet Ali Paşa ve Berlin büyük elçisi Sadullah Bey gönderilmiş, diğer devletleri de başbakanlar ve dış işleri bakanları temsil etmekteydi. Bu antlaşma incelendiğinde; Berlin Antlaşması, Karlofça Antlaşması'nın ardında Balkanlar'daki Osmanlı varlığının yok edilmesi yolundaki ikinci büyük adımdır ancak Ayastefanos Antlaşması'nın aksine Osmanlı'nın 35 yıl daha Balkanlar'da kalmasını sağlamıştır. Rusya, Ayastefanos ile elde ettiği birçok haktan mahrum olmuştur.

Özellikle Balkanlar konusunda düşkırıklığına uğramıştır. Antlaşmadan en çok faydalananlar yeni kurulan prenslikler ve İngiltere olmuştur. Tuna Nehri üzerindeki Adakale'nin ismi Berlin Antlaşması'nda geçmediği için bu ada Osmanlı yönetiminde kaldı. Antlaşma, Osmanlı Devleti tarafından terk edilen topraklarda kalan İslam nüfusunun haklarına halel getirilmesine karşı etkili bir yaptırım öngörmediği için, Doksanüç Harbi ile başlamış bulunan göç dalgası düzenli olarak devam etti.

Antlaşma, Osmanlı Devleti'nin toprak bütünlüğünün güvence altına alındığı Paris Antlaşması anlayışının terkedildiğini açık bir şekilde gösterdi. Antlaşmada görülen toprak kayıpları Antlaşmadan sonra da devam etti: 1881'de Fransa Tunus'u, 1882'de İngiltere Mısır ve Sudan'ı, 1885'te Bulgaristan Doğu Rumeli'yi, aynı yıl İtalya da Habeş Eyaleti'ni işgal etti.

Batıya Doğru Akan Nehir Bölüm 12 - İzle


Türk yapımı olan bu belgesel Anadolu'da başlayan insanlığın yolculuğunu anlatıyor.İyi seyirler dilerim.

Bölüm 12

Karabekir'in kitabını "Kızıl Pençe" örgütü mü yaktı?







Karabekir Paşa 1927'de sona eren milletvekilliğinden sonra Erenköy'deki köşkünde sakin bir
hayat sürer. Ta ki "Milliyet" gazetesinde saldırgan bir yazı dizisi başlayıncaya kadar. Yazar
Đstiklal Savaşı'nın muhalif komutanlarına acımasızca yüklenmektedir. Bir ara sözü
Karabekir'e getirir ve ona çocuklar için "Şarkılı  İbret" piyesi yazacağına  İstiklal Savaşı
hatıralarını yazmasının yerinde olacağı uyarısında bulunur. Bunun üzerine Paşa, belgelerle
desteklediği cevabî mektubunu gazeteye gönderir. işin garibi, cevap 4 Mayıs günü gazetede
çıkar ve bomba gibi patlar, zira "Nutuk"a alenen karşı çıkmaktadır.




Böylece 6 mektup yayınlanır ve gazetenin tirajı fırlar. Ancak "yüksek yerden" gelen bir
emirle Paşa'nın cevapları aniden kesilir. Hakem maçı tatil etmiştir. Silahıyla olduğu gibi
kalemiyle de mücadele etmekte usta olan Paşa, hazırladığı notları kitap halinde çıkarmaya
karar verir. Karabekir'in deyişiyle "düello" henüz bitmemiş, yeni bir aşamaya girmiştir.




ilk cildin baskı işi 28 Mayıs günü öğle vakti bitmişti. Ancak ikindi vakti kötü haber Paşa'ya
ulaştı. Sinan Matbaası sahibi Sinan Omur (ki Risale-i Nur'a yaptığı hizmetler hâlâ
hatırlardadır) fena halde tehdit edildiğini, pasaportunu alıp yurtdışına savuşmaktan başka
çaresi kalmadığını ve kitabın polisçe matbaadan alındığını haber verir. Paşa, Başbakan
Đnönü'ye protesto telgrafı çekerek kitabının serbest bırakılmasını ister. Cevap alamaz.




Sonradan öğrendiğine göre CHP  istanbul  il Başkanı Cevdet Kerim  İncedayı, Sinan Bey'in
önüne bir kâğıt koyup zorla imzalatmış. Kâğıtta matbaa sahibinin, sakıncalı olduğu
gerekçesiyle kitabın imhasını istediği yazmaktadır. Oysa böyle bir hakkı yoktur, zira kitabı
yazar kendi cebinden bastırmaktadır. Savcıya şikâyet eder, ilgilenmez. Bunun üzerine Paşa
notlarında şöyle der: "Hükümet gizli eliyle kitaplarımı yaktı.




Paşa başka bir yerde de Cumhuriyet'in "Kızıl Pençe" diye bir teşkilatından söz eder. Bu
teşkilatın tetikçilerinden birisi Kılıç Ali ise öbürü  Recep Zühtü'dür. Kitabının yaktırılması
işini bunlar organize etmiştir. (Kılıç Ali hatıralarında kitabı yakma sorumluluğunu İnönü'nün
üzerine atar. Ancak Atatürk'ün Karabekir'in kitabını okuyup da "beyinsizce ve alçakça" diye not düşmesi ve Paşa'nın bir akıl hastanesine götürülmesini tavsiye etmesinden nedense dem 
vurmaz.)




Ardından 70 polis Karabekir'in evini basar, 95 dosya tutarındaki yazı ve belgelerini 4 çuvala
doldurup götürürler. Arkadaşı Cafer Tayyar Paşa'nın evi de aranır. Asıl dertleri, yakılan
kitaptan Paşa'da kaldığını öğrendikleri o 5 nüshayı ele geçirmektir. Paşa 'Onları yaktım' der.
Tehditlere devam ederler. Ve iş gelir, suikast planına kadar dayanır.




"Bir suikasd eserime karşı yapıldı", der Karabekir, "diğeri hayatıma karşı hazırlandı. Fakat
haber alıp önledim." Bu noktadaki açıklamaları çarpıcıdır ve mutlaka dikkate alınması
gerekir. "Bana karşı Gazi'nin bir suikasd yapacağını düellomuzun ilk gününden beri kaç
kişilerden işitmiştim" der "Bir Düello Bir Suikast" kitabında ve ekler: "Fakat bu bir tahminin
sonucuydu."  Şimdi yeni bir suikast hazırlığı yapıldığını öğrenmiştir. Habere göre Vali
Konağında tam 4 gün bu konu tartışılmış. Bir Ermeni'ye kendisini öldürterek suçu onun
üzerine atacaklarmış. "Bütün hınçları"nın İstiklal Savaşı'nda gördüğü hizmetlerin belgelerini
ortaya koymasından geldiğine inanır. "Dostluğu düşmanlığından tehlikeli olan bu  şefimiz,
artık son kararını vermiş bulunuyor."




Đsmet Paşa ağustos ayında olaydan haberi olmadığını yazar. Karabekir acır ona. "Ne yazık ki,
kendisinin "Gizli Kızıl Pençe"den haberi yok." der. Kabul eder: "Kızıl Pençe düzeninde Đsmet
yoktu. Buna doğruca Gazi emir verir. Meclis Reisi, Kılıç Ali gibi  en güvenilir adamları
vasıtasıyla hükümet mekanizması gizli oyunlarına başlarlardı." Kitabını onların yaktırdığına,
evini onların bastırdığına ve şimdi de suikast düzenleyerek ipini çekmek istediklerine inanır.
Başbakana yazarak oyunu bozmaya çalışır.




Karabekir sonuçta bu "anormal işler"in ülkeyi felç ettiğine üzülür. "Yazık ölen vakitlere,
yazık öldürülen hakikatlere" diye not düşer defterine.




"Kızıl Pençe" düzeni Karabekir'i zahiren susturmayı başarsa da, o eser yazmaya devam eder.
Bugün elimizdeki kitapları onun bu mücadeleci kişiliğinin eseridir. Birçok sırrı deşifre
etmiştir de, nedense "Kızıl Pençe"yi pek özet geçmiştir Paşa.  Đnsanın aklına geliyor ister
istemez: Bu "Kızıl Pençe" nasıl bir şeydi?











Tarihte Bugün - 10 Temmuz 2012


  • 1900 - Paris metrosu açıldı.
  • 1921 - Yunan ordusunun taarruzuyla Kütahya-Eskişehir muharebeleri başladı.
  • 1923 - İstanbul'da Harp Akademisi kuruldu.
  • 1933 - Sümerbank resmen faaliyete geçti.
  • 1947 - Hindistan'ın ikiye ayrılmasıyla oluşan Pakistan'da genel valiliğe Muhammed Ali Cinnah getirildi.
  • 1961 - Galatasaraylı milli futbolcu Metin Oktay, İtalya'nın Palermo takımına 660.000 liraya transfer oldu.
  • 1962 - Amerika Birleşik Devletleri, kıtalararası haberleşmeyi sağlayacak Telstar uydusunu uzaya gönderdi.
  • 1971 - Fas ordusunun bazı birlikleri krallık rejimine karşı ihtilal girişiminde bulundu. Ülkede cumhuriyet ilan edildi.
  • 1991 - Boris Yeltsin, Rusya devlet başkanı olarak göreve başladı.
  • 1996 - Türksat uydusu, Fransız Guyanası'ndan uzaya fırlatılarak geçici yörüngesine yerleşti.

Tarihte Bugün - 9 Temmuz

  • 455 - Avitus, Batı Roma İmparatoru oldu.
  • 1816 - Arjantin, İspanya’dan bağımsızlığını kazandı.
  • 1919 - Mustafa Kemal Paşa'nın görevine son verildiği hakkında Harbiye Nezareti genelgesi yayınlandı.
  • 1961 - Anayasa referandumu yapıldı; yeni anayasa yüzde 61,5 “evet” oyuyla kabul edildi.
  • 1962 - Emekli Albay Talat Aydemir, açıklamaları nedeniyle tutuklandı. Açıklamaları yayımlayan 7 gazeteye soruşturma açıldı.
  • 1978 - Paris Büyükelçiliği Çalışma Ataşeliği ve Türkiye Turizm Bürosuna patlayıcı maddeler atıldı. Saldırıyı "Ermeni Soykırımı Adalet Komandoları" üstlendi.
  • 1982 - Boeing 727 tipi bir yolcu uçağı Louisiana'da düştü: uçaktaki 146 kişi ve yerdeki 8 kişi öldü.
  • 1998 - İstanbul Mısır Çarşısı'nda meydana gelen patlamada biri turist, 2'si çocuk 7 kişi öldü. 7'si yabancı uyruklu 120 kişi de yaralandı.
  • 2002 - Hüsamettin Özkan'dan boşalan devlet bakanlığı ve başbakan yardımcılığına Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel atandı. Devlet bakanlıklarına Tayfun İçli ve Zeki Sezer, kültür bakanlığına ise Suat Çağlayan atandı.
  • 2006 - FIFA Dünya Kupası'nı Berlin'de Fransa'yı normal süresi 1-1 biten maçta penaltılarla 5-4 mağlup eden İtalya kazandı.

Batıya Doğru Akan Nehir Bölüm 11 - İzle


Türk yapımı olan bu belgesel Anadolu'da başlayan insanlığın yolculuğunu anlatıyor.İyi seyirler dilerim.

Bölüm 11

Batıya Doğru Akan Nehir Bölüm 10 - İzle


Türk yapımı olan bu belgesel Anadolu'da başlayan insanlığın yolculuğunu anlatıyor.İyi seyirler dilerim.

Bölüm 10

Tarihte Bugün - 8 Temmuz 2012

  • 1522 - Kanuni Sultan Süleyman, Rodos'a çıktı.
  • 1829 - Erzurum, Salih Paşa'nın Çarlık ordusunun teslim koşullarını kabulüyle Rus işgaline uğradı.
  • 1919 - Mustafa Kemal, resmi görevinden ve askerlikten çekildi.
  • 1920 - Yunan askeri birlikleri Bursa'yı işgale başladı
  • 1937 - Türkiye ile İran, Irak ve Afganistan arasında saldırmazlık paktı (Sadabat Paktı) imzalandı.
  • 1950 - İhracat tamamen serbest bırakıldı.
  • 1966 - Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, Celâl Bayar'ın cezasını hastalığı dolayısıyla affetti.
  • 1993 - Özel radyo ile televizyon işletilmesi ve kurulması serbest bırakıldı.
  • 1996 - RP-DYP Koalisyon Hükümeti güvenoyu aldı; Refahyol dönemi başladı.
  • 2003 - Sudan havayollarına ait bir yolcu uçağı Sudan'da düştü: 117 kişi öldü, iki yaşında bir çocuk kurtuldu.

Kızıl Ordu

Kızıl Ordu 1918 ile 1946 yılları arasında SSCB'nin silahlı kuvvetleridir.Kızıl Ordu, SSCB'nin ve daha sonra Bağımsız Devletler Topluluğu'nun[kaynak belirtilmeli] ordusudur.1917 yılında Ekim Devrimi'nin ardından dağılan Rus İmparatorluğu'nun yerini almıştır.Kurucusu daha sonra Stalin'e karşı yürüttüğü iktidar savaşını kaybedecek olan Lev Troçki'dir.




Kuruluşunda en etkin birimi süvarilerdi. Bunu gelişimi sırasında da korumuş ve tank, uçak, gemi gibi motorize birliklerini her zaman en etkin en güçlü birimi olarak tutmayı başarmıştır.Orduda subay ağırlıklı askerler yetiştirilirdi.


Ordunun II. Dünya Savaşı'nda bütün halkı bünyesine alarak ülkeyi Moskova sınırlarına kadar gelmiş olan Alman işgalinden kurtarması ve ülkenin toparlanmasına yardım etmesi en parlak başarısı sayılır.


Savaş yılları boyunca ülkenin tüm kaynaklarını seferber eden, topyekün bir savaşı sürdüren Kızıl Ordu, Nazi Almanyası'nın yenilmesinde ve Almanya'daki Nazi rejiminin yıkılmasında etkili olan askeri güçtür. Avrupa'da 6 başkenti Nazi Almanyasından almış bir ordudur ve Nazilerle esas olarak savaşan ordudur öyleki Almanya SSCB'nin dışındaki cephelerde toplam 69 tümen kullanmasına rağmen SSCB de kullandığı tümen sayısı 279'dur. Kızıl Ordu savaşın başında gelişmiş askeri teknolojiden, yeterli miktarda askeri araçtan ve mühimmattan yoksun olarak savaşmıştır. 1942'lerin ortalarına kadar esas olarak askerlerin ve Sovyet halkı zor şartlarda savaşmıştır.11 milyon sivilin ölümü Sovyet halkının da zor şartlarda savaştığının kanıtıdır. Bu yıldan sonra kendi sanayisinde geliştirdiği tankları, uçakları, silahları ve mühimmatıyla savaşmıştır. Bu konuda ilerlemiş,o günün üretim koşulları derecesinde gerçekleştirmiştir. Ordu halkın da desteğini alarak Leningrad'ı 30 ay boyunca savunmuştur. Savaşın dönüm noktası; Almanların gerçek anlamda ilk defa esir verdikleri, 46.000 binadan 41.000'nin yerle bir olduğu, resmi rakamlara göre 750.000, batılı ülkelerin tahminine göre 1.000.000 insanın öldüğü tarihte ki büyük direnişlerinden biri olan 'Stalingrad Muharebesidir'. Almanların 6. Ordusu tamamen yok olması (1943) dünyada Almanların yenileceğine dair ilk ciddi umudu doğurmuştur ki bütün II. Dünya Savaşının gidişatını belirlemiştir. Savaştan sonra 1946 yılında adı Stalin tarafından 'SSCB Silahlı Kuvvetleri' olarak değiştirilmişse de Kızıl Ordu olarak anılmaya devam etmiştir.

Tarihte Bugün - 7 Temmuz 2012


  • 1456 - Kilise Jeanne d'Arc'ı ölümünden 25 yıl sonra masum ilan etti; daha önce hakkında sapkınlık kararı verilmiş ve idam edilmişti.
  • 1543 - Fransa, Lüksemburg'u işgal etti.
  • 1929 - Mussolini, Papa ile anlaşınca bağımsız Vatikan kuruldu.
  • 1947 - Roswell'de (New Mexico, Amerika Birleşik Devletleri) meydana geldiği iddia edilen ve hala tartışılan UFO olayı.
  • 1953 - Che Guevara, Bolivya, Peru, Ekvador, Panama, Kosta Rika, Nikaragua, Honduras, ve El Salvador'u kapsaycak gezisine başladı.
  • 1964 - Metin Erksan'ın yönettiği Susuz Yaz filmi, 14. Uluslararası Berlin Film Festivali'nde Altın Ayı ödülünü kazandı.
  • 1974 - 1974 FIFA Dünya Kupası'nı Almanya kazandı.
  • 1980 - İran'da şeriat esaslarına göre devlet yönetiminin başlangıcı.
  • 2005 - Londra’da metro istasyonlarına yapılan terör saldırılarında 56 kişi hayatını kaybetti.
  • 2007 - Dünyanın pek çok şehrinde Live Earth konserleri düzenlendi. 2011 - Büyük aşk başladı.